Barış hemen şimdi…
Cumhuriyetimizin kurucusu ve mimarı Büyük Önder Atatürk’ün “Yurt Sulh, Cihanda Sulh” ilkesin bir devlet politikası olmaktan çıkarılmasıyla birlikte Türkiye içeride ve dışarıda “barış düşmanı, savaş kışkırtıcısı” bir ülke konumuna getirilmiştir.
Uygulanan dış politika yüzünden bütün komşularıyla ve bölge ülkeleriyle kavgalı bir devlet haline getirilen Türkiye, uluslararası camianın saygın ve ağırlıklı bir üyesi iken, üslerin kullanıma açılmasıyla egemen güçlerin bölgedeki jandarması durumuna sürüklenmiştir.
7 Haziran seçimleri sonucunu beğenmeyen zihniyet, kendisine oy vermeyen herkesi düşman ilan edip rövanş almak için ülkeyi kan gölüne çevirmekten çekinmemiştir.
Genç ölümler ülkesi haline getirilen ülkemizde her gün anaların feryatları yükselmekte, her gün şehit cenazeleri kaldırılmaktadır.
Bu gidişe acilen dur denilmesi lazımdır. Türk halkı savaş istememektedir. Türk halkı, tüm sorunların barış içinde çözülmesini istemektedir. Türkiye’nin ihtiyacı demokrasiye ve özgürlüğe dayalı tam bir iç ve dış barıştır.
Gerçek bir barış, ortak akıl ve ulusal uzlaşı içinde sağlanır.
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh “anlayışının temsilcisi olan CHP, dün olduğu gibi bugün de yarın da barıştan yana olacaktır ve gerçek barış için tam bir kararlılıkla ve tüm gücüyle çalışacaktır.
Barış, barışı hak edenlerindir, Türkiye barışı hak eden bir ülkedir.
Barışın egemen olduğu bir Türkiye hayal değil, çok yakındadır.
1 Eylül Dünya Barış Gününde; dünyada savaşların yaşandığı her yerde, silah seslerinin susmasını, gözyaşlarının dinmesini diliyorum.
