Yusuf Paçacı Yazdı: “PAYıma Düşen”

Haber228 ailesinin bir üyesi olarak ilk yazımın heyecanını yaşarken öncelikle kendimi tanıtarak başlamak isterim. Bilecik İsmetpaşa Mahallesinde doğdum. ilkokulu Edebali İlköğretim Okulu’nda tamamladıktan sonra Bilecik Anadolu Lisesi’nde eğitimime devam ettim. Ardından Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi inşaat Bölümünü bitirdim.

Devamında Doğuş Üniversitesin’de lisansımı tamamlayıp Mimar unvanını aldım. Yüksek lisansımı da Kastamonu Üniversitesi’nde iş sağlığı ve güvenliği üzerine yaptım.

Mimar olarak İstanbul’da önemli projelerde çalışma fırsatı buldum ve edindiğim tecrübeyi memleketime aktarabilmek amacıyla Bilecik’e döndüm. Bilecik’in köklü mimarlarından olan Nermin Erçolak Hanımefendinin ofisini devralarak Pay Mimarlık İnşaat olarak faaliyete başladım.

Aynı ofiste Peker Mühendislik sahibi ve inşaat mühendisi Ömür Peker ile beraber proje çizimi ve taahhüt işleri yaparak devam ediyoruz.

Bu süreçte geçmişten beri inşaat sektöründe çalışan biri olarak ülkemizdeki ve ilimizdeki inşaat sektörüyle ilgili düşünce ve tecrübelerimi sizlere ulaştırma imkânı sağladıkları için “haber228” ailesine teşekkür ediyorum.

Ülkemizde inşaat piyasasının yaz aylarında hareketlenmesi sebebiyle birçok vatandaş kredilerin düşmesini bekleyerek konut yatırımı yapmayı hedefliyorlar.

Kredi oranlarının düşmesi halinde, müteahhitlerin de bu sürece ciddi destek vereceğini ve emlak piyasasının hareketleneceğini ümit ediyorum. Ülkemizde yaklaşık 320 tane inşaat sektörünün bel kemiği olan iş kolu bulunmaktadır. Dolaylı olarak ise yaklaşık 64 bin iş kolunu etkilemektedir. İnşaat piyasası bu yönü ile Türk Ekonomisinde çok önemli bir yere sahiptir.

Bilecik’te de son zamanlarda farklı illerden gelerek arsa ve ev alan vatandaşlarımız var…

Bunun ana sebeplerinden biri pandemi süreci olup, bu dönemde insanların hayata ve mekâna bakışının değiştiği aşikar..

Yaşadığımız kısıtlamalar insanların yeşile olan özlemi arttırdığı gibi doğayla buluşmak ve bu doğrultuda bahçe sahibi olmak ya da bahçeli eve geçme gibi arzularını da teşvik ediyor. İstanbul başta olmak üzere kısıtlamalardan daha fazla etkilenen büyükşehir sakinleri, çevre illerde bu doğrultuda yatırım arayışına giriyorlar.

Bu durum şehrimiz açısından önem arz ediyor.

Bilecik’in İstanbul ve Bursa gibi metropollere yakın olması doğaya kaçışta öncelikli tercihlerden birisi olma potansiyelini de arttırıyor.

Burada idarecilerimize büyük sorumluluklar düştüğü gibi müteahhitlerimizi de önemli görevler bekliyor.

Büyükşehirlerden Anadolu’ya devam eden bu akımda yapılacak projelerin payı büyük olacağı gibi, yapılacak bu çalışmaların Bilecik’e büyük fayda sağlaması da mümkün.

Ancak bu durum başka bir sorunu da beraberinde getiriyor. Vatandaşlarımızın isteklerinin farklılaşması ile birlikte inşaat birim maliyetlerinde de artış başladı. Bir dönem meşhur olan çatı dubleksleri, son zamanlarda popülaritesini kaybederek yerini villa projelerine bıraktı.

Peki bu süreçte Bilecik’te buna müsait alanlar var mı? Ya da altyapılarımız, üstyapılarımız mevcut mu? sorulması gereken bir sürü soruda peşi sıra gelmeye devam ediyor…

Bilecik Belediyesi sonuçta senelik bütçesi kısıtlı olan bir kurum ve bu yatırımlar için gerekli birikimi var mı? Bu benzeri sorular şehrimizi ilgilendiren önemli konuların başında geliyor. Mesela pandemi sürecinde insanlar, villa projelerine daha fazla ilgi göstermeye başladı. Ufak olsun, bahçeli olsun; çocuğum bahçede oynayabilsin; biraz mangal yapalım, biraz bahçemizde ekip biçelim düşüncesi gelişti.

Villalar bu kadar hızlı bir şekilde değer kazanmışken ilimizdeki siyasiler ve bu konuların uzmanlarıyla bir araya gelip fikir alışverişinde bulunulması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü şehrimizde yapılan yatırımların hepsi gelecek nesillere miras olarak kalacak.

Bu doğrultuda Bilecik Belediyesi’nin başlattığı güzel projelerden biri ilimizde “Estetik Kurulu” tesis edilmesidir.

Şehrimizin çehresinde renk bütünlüğünü sağlanması yolunda çok önemli bir adım atıldı. Bu girişim şehrin genel vizyonuna da önemli katkı sağlayacak. Diğer yandan bu tür kurumsal girişimler yüksek binalarla şehrin siluetinin daha fazla bozulmasının da önüne geçmeli ve yatay mimarinin gelişimini de desteklemelidir. Nihayetinde Bilecik arsa değerlerinin çok yüksek olduğu büyükşehirlerden bu noktada farklılık arz etmektedir.

Sizlere şaşırtıcı bir bilgi vereyim: Fransa’da 1700 yılından beri sadece 2 defa imar planlarında değişiklik yapılmıştır ve ülkemizle kıyaslandığında Avrupa ile aramızda bu manada çok ciddi farklar olduğu maalesef bir gerçektir.

Master planlar konusunda, konunun uzmanlarının daha hassas çalışmalar yapıp sahada çalışanlar ile entegre olması gerekmektedir. Ülkemizin en büyük sorunlarından biri ne yazık ki konu üzerindeki uzmanlardan ve kullanıcılardan fikir alınmamasıdır!.

Sizler ile buluştuğum bu ilkyazımda hepinizi saygıyla selamlıyorum. Geçmiş Ramazan bayramımız mübarek olsun.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a çıkışının 102 yıl önce bugün bağımsızlık meşalesini yaktığı ve yanan ateşle birlikte kurtuluşa giden yol olan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyor Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatan uğrunda şehit düşen kahramanlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.

Yusuf Paçacı
Pay Mimarlık
www.paymimarlik.com