TEKNOLOJİYE MEYDAN OKUYOR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anadolu kültüründe yüzyıllardır köklü bir geçmişe sahip olan yorgan ve yorgancılık teknolojiye yeniliyor. Yün yerine elyaf gibi ürünlere ilginin artması ile birlikte, yorgancılar eski günlerini arar hale geldi.


Pamuktan imal edilen yorganların kullanımının azalması ile birlikte mesleğin son temsilcileri de sanatlarını yaşatmaya çalışıyor.

Bilecik’in Osmaneli ilçesinde 13 yaşında mesleğe başlayan 49 yaşındaki Hakan Çavdar, yorgancılık da maalesef ne çırak ne de usta yetişmediğini söyledi.

Mesleğe ilgisini annesinin keşfettiğini anlatan Çavdar, ”Annem örgü yaparken, dikiş dikerken benim ilgimi görünce babamdan beni yorgancı yanına çırak vermesini istedi. Bunun üzerine beni 13 yaşında yorgancılığa yönelttiler. Bir yıl Sakarya’nın Arifiye ilçesinde çalıştıktan sonra işlerin iyi gitmemesi üzerine ustam İstanbul’un Bağcılar ilçesine taşındı. 14-15 yaşlarındayken ben de mesleğimi icra etmek için İstanbul’a gittim.” dedi.

İşlerini o dönemde çok iyi olduğunu belirten Çavdar, ”Yeni dükkan olduğu için yeri bilinmiyordu. Ustam, ‘Sırtına önlü arkalı 2 adet bebek yorganı bağlayalım. Tabela gibi sen Bağcılar sokaklarında gezer misin oğlum?’ dedi. Sırtımdaki yorganlarla 15 gün reklam yaptım. ‘Yorgancı geldi’ diyerek dolaştım. 15 gün reklamımızı yaptıktan sonra işlerimiz yoğunlaşmaya başladı. O zamanlarda fabrikasyon ürünler olmadığından yün ve pamuk yorgan olmak üzere devamlı el sanatı üzerine durdukları için işlerimiz çok güzeldi.” ifadelerini kullandı.

Rahatsızlığı sonucu ailesini yanına döndüğünü vurgulayan Çavdar, ”Bırakmak zorunda kaldım. Ülkemizin değerli ustalarından Sakarya’daki Hasan Kar ustamızın yanında işe başladım. 4 yıl burada çalıştım. İşin püf noktalarını ustalarımızın yanında öğrendim. Bilecik bölgesinde yorgan imalatçısı olarak ben tekim. Sağlıklı ürünleri makineleşmeyle yapmaya gayret ediyoruz. El sanatı olarak benim elimden çıkıyor. Makinemizle de yün ve pamuk yorganları hesaplı imal etmeye çalışıyoruz. Gündelik kullanılacak bir yorgandan günde 3 adet dikebiliyoruz. Saten yorganlardan da minimum bir günde bir yorgan dikiliyor. Bir hafta 10 güne kadar süren modellerimiz var. işçilik değerleri farklı oluyor. El yapımı yorganlara rağbet var.” dedi.

Şuan Osmaneli’de mesleğini icra ettiğini kaydeden Çavdar, ”Şuanda usta azlığından dolayı yorgan dikme hevesimiz arttı. Geçmişte usta çoktu. İşimize olan hevesimiz devam ediyor. Bu meslek bir aşktır. Tabi ki yapabilene hakkını alabilene. Hakkını almayıp ucuz işleyen ustalarımız da var. Müşterilerimize iyiyi seçmelerini tavsiye ediyorum. Günlük yorganlarda, dikilen yorgana verilen emek kişiye verilen değerdir. Bir insana değer vermiyorsan yapmış olduğun işçilikte de değer olamaz. Ben yorgan üzerine bir yaprak motifi işliyorsam güzel görünmesi gerekiyor. Bir kuş işlemem gerekiyorsa gönlümden nasıl geçiyorsa öyle işlemem gerekiyor. Benim beğenmediğim bir ürünü müşteriye beğendirmem mümkün değil.” görüşlerini aktardı.

– Belçika’dan iş teklifi

Yün ve pamuk yorganlara rağbet olduğunu anlatan Çavdar, ”Bu meslekte usta yetişme ihtimali zayıf. Çırak da yetişmiyor. Haliyle iş zaman istediği için müşterimiz gün bekliyor. Oğlumla beraber çalışıyorum. O da el sanatına yavaş yavaş alışmaya çalışıyor. Elimizde altın gibi bir meslek var. Şuanda Belçika’dan da iş teklifi var. Belçika’ya da çalışıyoruz. Yurt dışına iş yaptık. Bebek ürünleri üzerine numune gönderdik. Organik ürünler kullanıyoruz. İlerleyen zamanlarda daha fazla büyüyerek açılma hedefimiz var.” diye konuştu.

TEKNOLOJİYE MEYDAN OKUYOR
Masal Organizasyon

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin