Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz, Bilecik’te sendika üyeleriyle buluştu.
etrol İş Sendikası Bilecik Şubesi’nde işçilerle bir araya gelen Akyüz, Asgari Ücret, yükselen Dolar kuru, EYT ve emeklilere dair açıklamalarda bulundu.
Başkan Akyüz, Asgari Ücret’e ilişkin bir rakam telaffuz edilmediğini ancak cuma gününe kadar açıklanabileceğini düşündüğünü belirterek, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SÖZLEŞMESİ”
Son zamanların güncel ve ekonomik konuları çok, haddinden de fazladır. Enflasyon yükselmesi, işsizliğin yüksek seviyede olması tabi bizi etkileyen faktörlerden bir tanesi. Ama son zamanlarda döviz kurundaki artışın da getirdiği olumsuzlukları hep birlikte yaşıyoruz. Her yıl başında Aralık ayında tespit edilip yılbaşında birinci aydan geçerli olmak üzere yürürlüğe koyulan bir asgari ücret den bahsediyoruz. Türkiye’nin en büyük sözleşmesi aslında.
“ŞU ANA KADAR BİR GELİŞME SAĞLANAMADI”
Bu sözleşme örgütsüz insanların sözleşmesi aslında ona bakarsanız. Bunun tespitini de sizlerin de bildiği gibi 5 işveren vekili 5 hükümet temsilcisi ve çalışanlarıyla temsilen 5 de sendika temsilcisi katılıyor. Dolayısıyla 15 kişilik bir kuruldan bahsediyoruz. Bu güne kadar bu kurulların ücretlerin tespitinde her zaman hükümet ve işverenler her zaman ortak almayı yeğlediler. Ve ortak karar aldılar. Sadece 40 yıllık tarihte belki 3 sefer 3’lü bir konsensüsle karar alınmıştır. Bu dönem biz bunu beklerdik ama yapılan üç oturumda şu ana karda bir gelişme sağlanamadı. Doğru bir rakam telaffuz edilmedi şu ana kadar.
“4000-4500 BANDINDA BİR ÜCRET…”
Beklentiyle olması gereken arasında tabii ki dağlar kadar fark var. 4000- 4500 bandında bir ücret açıklanır diye bekliyor idik Pazartesi günü. Ve bu Pazartesi günü açıklanacaktı. Ama maalesef Türkiye’de ki bu hızlı kur dalgalanması olsun, ekonomik dalgalanma olsun herhalde Perşembe günü Merkez Bankası’nın açıklayacağı yeni faiz oranlarıyla birlikte büyük bir ihtimal Cuma’ya kaldı diye düşünüyorum.
“İŞÇİNİN YÜZÜ GÜLMEYECEK, TEBESSÜM EDECEK”
Asgari ücretin inşallah bu bakış açısıyla burada en büyük iş devlete düşüyor, feragat etmesi gereken bazı noktalar var. Bu noktalarda bir feragat etmek ve ortak bir paydayla tarafları buluşturmayı sağlarsa bir nebze olsun işçi sınıfı tebessüm edecek. Yani asgari ücretli çalışan işçinin yüzü gülmeyecek , tebessüm edecek. Yüzü gülmeyecek dememde ki gaye de şudur, biz 2021 yılındaki asgari ücretin seviyesine , alım gücü seviyesine hiçbir zaman bu bakış açılarıyla bu yaklaşımları ulaşmayacağımız görüldüğü için söylüyorum çünkü 400 dolara yakın bir ücretten bahsediyoruz o zaman yüzde 90 zam yapılması lazım ki bu da çalışanların hakkı. O yüzden asgari ücret komisyonu olsun, hükümet olsun, Maliye Bakanlığı olsun bunları göz önünde bulundurarak bir tespit çalışması ve açıklanmasında katkı paylarını bekliyoruz.
“TÜİK AÇIKLAMALARI BASKILANDIRILMIŞ AÇIKLAMALARDIR”
TÜİK’in rakamları biliyorsunuz son 3. oturumda veriyor evet bu Türkiye’de belki ilk. Bu çok önemli. Çünkü niye bu kurumlar aslında bağımsız kurumlar bağımsız çalışması gereken ve buldukları doğru tespitleri doğru anlatması gereken kurumlar demek ki bir baskı var bunu yapamadılar veremediler. Bu rakamlar açıkladıkları rakamlar hiçbir tanesi zaten piyasa ekonomisine ve piyasadaki hareketlere ve alışverişlerde zaten yansımadığını görürüz. Bunun iki katından fazla olduğunu artık bugünkü asgari ücreti açıklama benim söylediğim 4000 bandının üstüne çıktığında hele hele 4200 civarlarında olduğunda yüzde 50’den bahsediyoruz. Dolayısıyla bu aslında sokaktaki enflasyon, pazardaki enflasyon, bunun üstünde aslında da o yüzden söylüyorum TÜİK açıklamaları maalesef baskılandırılmış açıklamalardır.
“EMEKLİ MAAŞLARI, HİÇ YAKIŞIK ALMIYOR”
“Bize göre, yılbaşında açıklanacak enflasyon , yeni ücret zamlarına memur zamlarına emekli maaşlarına yansıyacak olduğu için o rakamın yüksek olmaları istenmiyor burada bir noktayı daha ilave etmek isterim bu çok önemli bizim için çünkü burada sadece asgari ücretlini zammı elbette çok önemli ama sadece bu değil konu. Mutlak suretle emeklilerin zamlarına dokunulması gerektiğine inanıyorum çünkü insan eliyle değişen gözümüzün görebildiği kadar ne varsa onun altındaki o emekte, emeklilerin emeği vardır, alın teri vardır, kanı vardır canı vardır. Dolayısıyla o insanların hakkını ödemek gerekiyor. Bir açlık sınırının altında bir emekli maaşının olması hiç yakışık değildir. Yılarca 40- 50 çalışmış insanların reva görüleceği ücret politikası bu olmamalı. Mutlak surette onlara bir asgari ücret gibi bir artış sağlanmalıdır. Paralel konu olarak söyleyeyim bir EYT konusu var biliyorsunuz emeklilikte yaşa takılan bütün yurttaşlarımız ki bu sayı iki yıl öncesine göre daha azalmıştır. Artık onlara da dokunulmalıdır, artık onların hak edişleri neyse mutlak surette verilmelidir diye inanıyoruz biz sendika olarak. Kişisel olarak görüşlerim bunlar.
