Bozüyük ilçesinde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından uygulanan, Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği halk elinde ıslah projesi kapsamında “Koç-teke” yarışması ve “katım” töreni düzenlendi.
Vali Ahmet Hamdi Nayir, Dodurga Beldesi’nde düzenlenen törende, insanların hayatını rahat ve huzurlu geçirmesi için birçok şeye muhtaç olduğunu belirterek, eğitime, sağlığa, sanayiye muhtaç olduğu kadar gıda ve tarıma da muhtaç olduğunu söyledi.
Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin hayatın vazgeçilmez ögelerinden biri olduğunu ifade eden Vali Nayir, şöyle konuştu:
“Tarım içerisinde farklı ürünler var. Hayvancılık içerisinde de farklı dallar var. Anadolu insanı bunu, “Buğday ile koyun, gerisi oyun” diyerek güzel bir şekilde özetlemiş. En önemli husus olarak tarımda vazgeçmeyeceğimiz buğday, hayvanda da koyun olduğunu söylemişler. Biz daha fazla bir nüfuzumuzu tarımda tutmaya çalışıyoruz. Bunun da yegane yolu verimi artırmak. Buranın karlı olduğunu gösterebilmektir. Tarımda verimi artırabilmek için tohum ıslahına, hayvancılıkta da verimi artırabilmek için ırk ıslahına ihtiyacımız var. Alışılmış metotların dışına çıkıp, mutlaka bilimsel metotlarla bu çalışmalarımızı verimli hale getirmemiz lazım. Çiftçilikle ve hayvancılıkla uğraşan insanımızı daha verimli hale getirerek, kendi köyüne, toprağına bağlamanın yollarını mutlaka bulmamız lazım.”
Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün de ülke olarak zor günlerden geçildiğini ve terör olaylarında şehit olanlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dileyerek, “Türkiye olarak tarım ülkesiyiz. Bir hayvancılık ülkesinde yaşıyoruz. 81 ilimizin içerisine tarım ve hayvancılık, buna tavukçuluğu da sokmak gerekiyor. Ülke olarak tarımla uğraşan çiftçimize devlet, hükümet ve yerel yöneticiler olarak katkı vermek, destek vermek boynumuzun borcu olmalıdır” ifadesinde bulundu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hacı Dursun Yıldız da ülkenin ve Bilecik’in kalkınmasının tarım ve tarıma dayalı sanayiye bağlı olduğunu belirterek, “İl genelinde 36 bin büyükbaş ve 177 bin küçükbaş hayvanımız mevcut. Keçi yetiştiriciliği için Bilecik’te uygun ortam var. Karlı bir hayvancılık için mutlaka ve mutlaka meralarımızı korumamız gerekiyor. Çünkü hayvancılığın yüzde 70’nin girdisi olarak yem kaynaklarıdır. En ucuz yem kaynakları da mera, çayır ve otlaklardır. Ve en sağlıklı yem kaynaklarıdır bunlar” diye konuştu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Hayvancılık ve Su Ürünleri Daire Başkanlığında görevli Dr. Vedat Akgündüz de “Halk elinde hayvan ıslahı” projesi hakkında bilgi verdi.
Konuşmaların ardından en iyi koç ve teke yetiştiricilerine ödülleri verildi. Ödül töreninden ardından koç-teke katımı gerçekleştirildi. Programa, Bozüyük Kaymakam Vekili İbrahim Özdel, Bozüyük Belediye Başkanı Fatih Bakıcı, daire müdürleri, Bilecik ve ilçe ziraat odaları başkanları ile vatandaşlar katıldı.
Sn Valimize,Kamu ve siyasi yöneticilerimize hayvancılık için verdikleri destek için çok tşk ediyoruz.Eskişehirli bir firma Kandilli sınırlarının bittiği İnönü sınırlarının başladığı noktaya ÇİMENTO fabrikası kuruyor.Tarım ve hayvancılığın yapıldığı bölgemizin heba olmasını istemiyoruz.
Bozüyük ilçemize bağlı Kandilli-Kovalıca-Karaağaç, tarım alanlarına sahip çıkmalarını bekliyoruz.Çimento fabrikasının kurucuları yasal izinlerini almış olabilirler,zararı en çok bu üç köyümüz çekecek zamanla köyler kaderine terkedilecektir.Çed mevzuatı gereği köy lerde yaşayanların rızası için yapılan görüş almalarda sıkıntılar vardır.Vatandaş kurulacak fabrikanın zararlarını ancak yaşayınca anlayabilmekte atı alan Üsküdarı geçmektedir.Üniversitelerimizin çimento fabrikalarının zararları ile ilgili çok sayıda raporu vardır.Maden yasası ile Çed mevzuatının değişmesi gereken maddeleri vardır.Sermaye sahibi istediği yerden toprak alıp fabrika kurmasının önüne geçilmedir.Toprak bu Vatanda kıyamete kadar yaşayacak herkese gereklidir.Heba olan zehirlenen toprak ve diğer kaynaklar geri gelmemektedir.Bu tür fabrikalarda filtreler hangi teknoloji ürünü olursa olsun yetersizdir.
Bilecik merkez Taşçılar köyündeki çimento fabrikası faciasını yaşamak istemiyoruz.Çukurhisar gibi olmak istemiyoruz.
Temel hakların anası “çevre hakkı” dır. Anayasa’nın 44., 56. ve 163. maddelerinin çevrenin korunmasına yöneliktir.
Kamu yöneticilerimiz ile Yerel yöneticilerimiz Vekillerimiz ,bilim’in ışığında bölgemize sahip çıkmasını,tasarruflarını Vatan topraklarımızın heba olmaması yönünde kullanmalarını bekliyorum.
İsmail Hakkı Durgut
Kandilli köyü Vatandaşı