KARS’I GEZMEK ÜZERİNE…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Benim ilk Kars rehberim Tarık Akan ve Şerif Sezer’in baş rollerini paylaşmış olduğu Deli Deli Olma filmiydi. Kars’ın soğuğunu, beyazını, insanını, Malakan’ını ilk o filme tanıdım…

Günden güne artan Kars merakıma Doğu Ekpresi ile yapılan yolculukların popülaritesinin artması üzerine annemin Kars ve kar sevdasının da eklenmesiyle bizim Kars ziyaretimiz kaçınılmaz hal aldı. Ancak Doğu Ekspresinin vagonlarının sınırlı sayıda olması, aslında çok uygun fiyatlı olan tren biletlerinin büyük tur şirketleri tarafından tabiri caiz ise “kapatılmış” olması sebebiyle geçen yılki Kars hevesimiz içimizde kalmıştı. O nedenle biz kardeşimle bu yıl hayallerimizi riske atmamak adına uçak biletimizi aylar öncesinden aldık ve annemin doğum gününü orada geçirmek üzere Kars’a gittik.

Yola çıkmadan önce birçok video izleyip yazı okumuştum ama dediğim gibi benim ilk rehberim Deli Deli Olma’ydı. Malakan’ları araştırırken Boğatepe Köyü’nü ve oradaki köy kahvaltılarını keşfettim. Malakan’lar süt içen, Türkiye’yi kaşar ve gravyer ile tanıştıran  ve savaş karşıtı topluluk. Aynı zamanda Kars’ın da Kars olmasında büyük etkileri var.

Boğatepe Köyü / Zavod

Her ne kadar sabah uçuşumuz rötarlı olsa da biz kahvaltı yapmayıp sabredip şehir merkezine yaklaşık 40 dakika uzaklıktaki Boğatepe Köyü’ne gittik. Köy merkeze uzak olduğu için toplu taşıma ile ulaşım imkânı yok denecek kadar az. O nedenle taksiyle gitmeye karar verdik. Şansımıza yerleştiğimiz otelin hemen yakınlarında tanıştığımız Taksici Ali ile yola çıktık, kendisi bize yalnızca ulaşım değil rehberlik imkânı da sağladı. Her adımda kendi kişisel fikirlerini de ekleyerek bize Kars’ı anlattı… “Kars doğudaki illerin hepsinden farklıdır, insanıyla, kültürüyle, binalarıyla, her şeyiyle farklıdır. Burada Rus’lar 40 yıl yaşamış o yüzden böyle güzel burası, keşke bir 40 yıl daha yaşasaydı o zaman bambaşka olurdu” diyordu, Kars’ı keşfettikçe bambaşka yapısını gördükçe ben de hak verdim Ali Bey’e.

“Burada yaşayanlar Azeri, Terekeme, Yirli(Yerli) ve Kürt…  Terekeme’ler kalın kaburgalıdır, inatlarından asla ödün vermezler… Azeri’ler şeytandır, şeytanın önde gideni, kimsenin aklına gelmeyen onların aklına gelir… Yirliler haindir ama öyle vatan haini gibi değil, her şey bir tek kendisinde olsun ister, komşusunun iyiliğini istemez… Kürtler saf, masumdur, ben Kürt’üm işte baksanıza bana”

Diyerek özetledi bize Kars’ın insanını bir de üzerine Azeri ve Kürt arasında geçmiş güzel bir halk hikâyesi anlattı. Yolculuğumuz kar manzarası ve Kars hikâyeleriyle sürerken yolun sonunda köyün girişinde Safiye Teyze karşıladı bizi. Gitmeden önce köy evlerinde kahvaltı yapacağımızı biliyordum ama ben alıştığımız gibi köyün bahçesinin ticarethaneye dönüştürülmüş bir köşesinde kahvaltı yapacağız sanarak çıkmıştım yola. Oysa Boğatepe Köyü’nde kadınlarımız tamamen organize şekilde çalışıyorlar. Kendi içlerinde gruplara ayrılmışlar ve her grubun bir başkanı var. Köye dışardan misafir geleceği zaman köye haber gönderiliyor o hafta sıra hangi gruptaysa o grubun başkanı kimin evine gidileceğini organize ediyor. Bizim şansımıza Safiye Teyzemiz düştü. Kars’ın buz gibi havasından sonra girdiğimiz köy evi ve tadı damağımızda kalan çeşit çeşit çeşit peynirli, ballı, kaymaklı, keteli kahvaltı… Safiye Teyze yalnızca kahvaltıyı güzel hazırlamamış, sofradan daha da mutlu kalkmamız için elinden geleni yapıyor. “Bu ekmeğin içine kaymakla loru aynı anda koyup yiyin”, “çeçil peyniriyle haşlanmış patatesi aynı anda yiyin”, “hayır kete kaymakla yenmez balla yenir”… Yalnızca neyin nasıl yenileceğini anlatmıyordu bize aynı zamanda Kars tarihini, peynir tarihini, köylerindeki kahvaltı sistemini, Malakan evlerini, 40 yıl boyunca peynir üreterek çocuklarını nasıl okutarak mühendis, doçent yaptığını, Valiyle olan görüşmelerini ve köylerinde düzenlenen “sempozyum”u anlatıyordu… Biz kendisini hayran hayran dinlerken Safiye Teyze “Ben 1973 yılında Erenköy Kız Lisesi’ni kazandım, orda okurken annem felç geçirdi mecbur Kars’a geri döndüm” dedi, bizim biraz şaşkın biraz da hüzünlü yüzlerimizi fark edince kocaman bir gülümsemeyle “İYİ Kİ DE DÖNMÜŞÜM, İYİ Kİ HAYATIM BÖYLE OLMUŞ” dedi, İyi ki dedik, iyi ki!

Samimi kahvaltımızın sonrasında her ne kadar içimden soğuk Kars’a bakan pencerenin önündeki çekyata kıvrılıp yatmak gelse de köyü ve de Peynir Müzesi’ni gezmeye çıktık. Peynir Müzesi, Türkiye’nin ilk ve tek peynir müzesi. Malakanların Boğatepe (Zavot) Köyü’ne yerleşmesi, sütü süt ürünlerini çok sevmesi, buranın yerlilerini de peynirleriyle tanıştırmasıyla köyde Mandıra kuruluyor… Mandıra yıllarca birçok aileye geçim kaynağı oluyor. Mandıra bugün hala ilk halini koruyor ancak Peynir Müzesi olarak kapılarını ziyaretçilerine açıyor.

Aşık Atışması

Boğatepe Köyü’nden ayrılıp şehir merkezine geri dönüyoruz… Deli Deli Olma Filmde “leb değmez” hazırlıklarını eğlenerek izlemiştim. Bu nedenle aşık atışması araştırması yaptık. Her ne kadar “leb değmez” yapan aşık bulamasak da hem Kars’ın kaz etini tadabileceğimiz hem de aşık atışması dinleyebileceğimiz bir restorana gidiyoruz. Kenarı oyalı çiçekli basma masa örtüleri, çinko tabaklarıyla Restoran bize kendimizi eski bir Kars evinde hissettirdi. Yemeğimizi yerken dört gözle aşıkların programa başlamasını bekledik. Nihayet aşıklar geldi ve vurdu sazlarının teline… Çeşit çeşit methiyeler, hicivler eşliğinde Kars’ın soğuğunu unuttuk…

Ani Harabeleri / 1001 Kilise Şehri

Kültür ve lezzet üzerine keşfimizin ardından Ani Harabeleriyle binlerce yıllık tarihin içerisinde bulduk kendimizi. Ani Harabeleri’ni birçok kez fotoğraflardan gördüm ancak ziyaret ettiğimde gördüğüm manzara beklediğimden çok daha büyük ve büyüleyiciydi… Arpaçay ile Ermenistan’a sınırı çizili Ani Bölgesi yüzlerde yıl boyunca sürekli el değiştirmiş, birçok kültüre ev sahipliği yapmış birçok hükümdara kucak açmış. Harabelerin dikkat çeken özelliğinden biri de daha çok Ermenistan bölgesine bakan yüzlerinin yıkılmış olması, bunun sebebi olarak da atlatmış olduğu sayısız depremin yanında savaşlarda karşı taraftan gelen topların binaların o kısımlarına denk gelmesi görülüyor. Ermeni ve Selçuklu mimarisinin birbirinden güzel izlerini taşıyan ani bölgesinin adı her ne kadar 1001 Kilise Şehri olarak geçse de bölge Anadolu’da inşa edilen ilk camiyi de içerisinde barındırıyor.

Her bir yapı kendi içerisinde birbirinden farklı hikaye taşırken 2019 yılını uğurlamış olduğumuz şu günlerde Millenium için 990 – 1020 yılları arasında inşa edilen Gagik Kilisesi diğer adıyla Millienium Kilisesi ve insanların 1000 yıl önce de millenium için heyecan duyması  tebessümüne sebep oldu bende…

Çıldır Gölü

Ani Harabelerindeki +30C sıcaklığında “bahar havası”ndan sonra yönümüzü Kars deyince akla ilk gelen görüntülerin kaynağı “Çıldır Gölü”ne çevirdik. Bizim gittiğimiz dönemde bütün Kars halkı bu yıl havaların yeterince soğumamış olmasından ve turistlerin gezilerini iptal etmesinden şikayetçiydi. Taksici Ali’nin anlattığına göre Çıldır Gölü’nden bir küp buzu kesip çıkartırsanız elinizdeki buzu diğer tarafınıza koyana kadar gölün o kısmı yine buz tutarmış. -140C ile bizi karşılayan Çıldır Gölü’nün sakinleri bizi “bugün şansınıza hava sıcak, rahat gezersiniz” diyerek karşıladı. Sonsuz beyazlık ve donmuş göl üzerinde kızaklarla gezmek bizi bu dünyadan alıp bir çizgi film karesi içerisine yerleştirdi adeta. Çıldır üzerinde ciğerlerime çektiğim soğuk hava “Kars’ın müziği tam da olması gerektiği gibi, ben de bu soğukta anca bu müziklerle bu ritimle oynardım” dedirtti bana.  Gölün kenarında, yalnızca Çıldır Gölü’nden çıktığı söylenen “sarı balık”  pişirilip satılan Restoran’da hem ısındık hem karnımızı doyurduk. Sarı balık soğuk gölde büyüdüğü için oldukça yağlı ve normal balığa göre daha yoğun lezzete sahip bir balık türü.

 

Kafkas Cephesi Tarihi Harp Müzesi

Kars’ta gezerken hayat, iş, güç, dünya telaşı her şey sonsuz beyazlıkta kayboldu bizim için. Bu kaybolmuşluğun üzerine ziyaret ettiğimiz Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi bizi yeniden bu dünyaya döndürdü. Hatta yaşadığımız dünyayı bir kere daha sorgulattı. Biz bugün ne kadar küçük şeyleri kendimize dert ederken Kafkas Cephesi’nde bir yandan düşman bir yandan soğuk ile savaşan Atalarımız, onların mektupları, onların hikayeleri getirdi bizi kendimize. Kat kat kıyafetlerler, termal kıyafetler, su geçirmez ayakkabılarla gezdiğimiz Kars’ta bir zamanlar yün çorap üzerine çarıkla yola düşmüş Mehmetçikler sızlattı içimizi…

Kars Merkez / Kars Kalesi

Bizim Kars’ta son durağımız şehir merkezindeki tarihi yerlerdi… Ermeni mimarisi, Rus mimarisi, Selçuklu Mimarisi bizi şehir merkezinde de karşılıyor. Kars kalesi etrafındaki tarihi yerlere baktığımda ister istemez şunu düşündüm; bu dünya daha kaç yüzyıl görür bilinmez ama günün birinde Kars Merkezi de yaşanmaz boş bir hal alırsa yüz yıllar sonra da buralarda yürüyerek gezecekler yan yana kaleleri, kiliseleri ve camileri…

Kars üzerine ben daha çok şey yazarım ama şimdilik orayı keşfetmek isteyenlerin hayal dünyasına bırakacağım biraz da bu güzel şehri. Gerek gezmeyi seven biri olmam gerekse mesleğim sebebiyle Türkiye’nin birçok ilini gezmiş biri olarak bazı şehirler için “güzel ama insanı garip”, “manzarası güzel ama yemek kültürü yok” gibi birçok kişisel yorum yapabilirim… Ancak Kars… Kültürü, Tarihi, İnsanı, Yemekleri, Müzikleri, Şehir Merkezi ve insan canlısı köpekleri ile ben Kars’a bayıldım. İyi ki gitmişim ve umarım bundan sonraki ziyaretimde TCDD ile süzüle süzüle giderim ona…

02.01.2020
Merve EREN

KARS’I GEZMEK ÜZERİNE…
Masal Organizasyon

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. Merve harikasın 👏🙏🌷❤️ Keşke orada olsaydım tanışsaydım
    Ne güzel anlatmışsın çok sevdiğim şehrimizi

    Cevapla
  2. Merve harikasın 👏🙏🌷❤️ Keşke orada olsaydım tanışsaydım
    Ne güzel anlatmışsın çok sevdiğim şehrimizi
    Teşekkürler Merve

    Cevapla
  3. 6 Ocak 2020, 00:55

    Çok güzel yazı Merve, Kars da cok güzel 👏👍

    Cevapla
  4. 6 Ocak 2020, 11:09

    Merve hanım harika olmuş gezi bu yaz temmuz ayında ben de oğlum Ahmet ile Erzurum ve Kars gezisi yaptım biz Ankaradan doğu Ekspres ile gittim 10 gün kaldık çok güzel anıları biriktirdik tavsiye ederim buralarda harika gidin görün tekrar gitmek için Heyacan duyacaksınız
    Sizi tebrik ediyorum

    Cevapla
Bizi Takip Edin