Ege Üniversitesi’nde 2015 yılında öğrenciler arasında çıkan kavgada hayatını kaybeden Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun, ölümünün ikinci yılı dolayısıyla Bilecik’te helva dağıtıldı.
Bilecik Ülkü Ocakları tarafından Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi yerleşkesinde gerçekleştirilen etkinlikte konuşma yapan Bilecik Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Fazlı Güner, Fırat Çakıroğlu bütün adli makamlara başvurduğu halde bütün idarimercilere dilekçe verdiği halde, can güvenliğinin olduğunu söylediği halde, herhangi bir önlem alınmadı. Fırat önlem alınmadığı halde kendi hayatı için endişe etti mi? hayır, hiçbirinizin etmediği gibi Fırat’da endişe etmedi vazifesini yapmaya devam etti. Haince, kahpece tasarlanarak, bilerek, istenerek, şehit edildi.” dedi.
Çakıroğlu’nun içlerinden bir yara olduğunu ve şehadetinin kendileri için bir örnek teşkil ettiğini ifade eden Güner, “Bütün yaşantımızda hal ve hareketlerimizde davranışlarımızda insanlar ile olan ilişkilerimizde önecelikle beyefendilik ama yeri geldiğinde Fırat gibi aslan cesareti göstermektir. Ülkücülük davası yaşadıkça Fıratlar unutulmayacak.” ifadelerini kullandı.
Güner konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
Bizim hareketimiz sefa sürme hareketi değil cefa çekme hareketi. Ülkücüler hiçbir zaman bu işin sefasını sürmediler. Zaten sefayada talip olmadılar. Biz hep cefa erleriydik. Fırat kardeşimizde her birinin olduğu gibi üniversite okuyacak tahsilini yapacak vatana millete hayırlı bir ülkücü olacak, hayatına devam edecekti. Okuduğu üniversitede hain pkk yapılanmasının yoğun olduğunu fark ederek her Türk evladının yapması gerektiği gibi görev edindi ve bu görev uğrunda şehit oldu.
Yargılaması 2 yıldır devam ediyor ve 2 yıldır bir yok almaya çalışıyoruz. Tutuklu bir şahıs var bunu azmettirenler bu şahsı bu adi cinayeti izlemeye yönlendirilenler araştırılmadı, tespit edilmedi. Yargılamalarda çok geniş bir takikat oluyor değişik arkadaşların, akrabaların herkes göz altına alınmaya çalışılıyor. Ama bu şehidimiz Fırat için gerçekleştirilemedi. Sadece ve sadece adi ruhsuz kişiliksiz insan bile denmeyecek mensup bir hain aslan gibi Fırat’ımızı şehit ettiği için yargılanıyor.
Sonuç itibari ile bu güne kadar ülkücü şehitler için yapılan hangi yargılama vicdanımızı tatmin etti ki? Hangi yargılama iç huzurumuzu buldu ki? Hangi yargılama adil yapıldı ki? 35 yıl ceza yatan insanları tanıyoruz biz içimizde şuan bulunuyorlar bu dava uğruna yattılar. Ülkücülük Türk Milleti, vatan, millet, ve beka sorunu için bu cezaları çektiler. Bizler bu cezaları çekmeye gönüllüyüz. Eğer öyle bir arzu var ise ve vatanın milletin buna ihtiyacı varsa bizde 35’er yıl yatarız. Ama adalet Fırat için adalet istiyoruz. Bütün ülkücü şehitler için adalet istiyoruz.
Fırat kardeşimiz bugün Yusuf abimizin yanında biliyoruz. Bugüne kadar adını sayamayacağımız kadar çok olan bütün ülkücü şehitlerimizin, abilerimizin yanında. Biliyopruz ve onların yanında huzurlu olduğuna da eminiz. Cenabi Allah Fırat kerdeşimizi cenneti ile ödüllenecektir, bunda eminiz. Çünkü gerçekten şehittir. Burada sizden beklenen birer Fırat olmanız ve eminim ki öylesiniz. Gerektiği zaman Fırat gibi öne çıkmanındır. Fırat’ın şaadeti bizim için bir örnek teşkil etmektedir. Bütün yaşantımızda hal ve hareketlerimizde davranışlarımızda insanlar ile olan ilişkilerimizde önecelikle beyefendilik ama yeri geldiğinde Fırat gibi aslan cesareti göstermektir.
Fırat’ın 2 senesinde toplandık. 3’tede toplanacağız, 4’tede toplanacağız, 10’da da toplanacağız, 15’tede toplanacağız ve ülkücülük davası yaşadıkça Fıratlar unutulmayacak. Fıratları hatırlayacaklar. Her birinizde ömrününde geçirdiğiniz ömürde ülkücülük davasına hizmet etmiş insanlar olarak toplum da insanlar arasında ülkücü olarak inşallah hep böyle hatırlanırsınız.
tamamı öğrenci mi acaba