Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile TRT’nin yapım ortaklığını üstlendiği Ahmet Yenilmez’in ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturduğu “Sevdam Gözlerinde Kaldı” isimli sinema filminin çekimleri Bilecik’te yapıldı.
80 kişilik bir ekiple Bilecik’te çekimlere başladıklarını ve “Yenilmez Sanat Merkezi Türk Temaşa Atölyesi”nin sinema alanındaki ilk çalışması olduğunu ifade eden Yenilmez, “Sevdam gözlerimde kaldı sinema filminde hem rahmetli Muhsin bey ile alakalı, hem yakın tarihimizde geçen olaylar ile alakalı seyircilerimiz çok enteresan şeyler bulacak” dedi.
-BİLECİK UNUTTURULMAYA ÇALIŞILDI
Bilecik’in birileri tarafından bu nesile, bu ülkeye unutturulmaya çalışıldığını vurgulayan Yenilmez,” niye 100 yıllık geçmişi olan Türk sinemasında hemen burnunun dibindeki Bilecik’i Türk sineması kullanmadı. Demekki Bilecik birileri tarafından bu nesile, bu Ülkeye unutturulmaya çalışıldı. Bende ilk sinema filmimde sevda hikayesi çekiyorum. Burada güzel sevdanın rüyası görülmüş. Bizim kahramanımız evet güzel sevda rüyası görülmüş, 6 asır o sevda’nın meyvelerini Dünya yemiş, bütün nimetlerinden faydalanmış ama sonra bundan rahatsız olanlar gelmiş o dünya’nın ilk görüldüğü yeri yakmış. Yani Bilecik’te 4-5 tane sadece minaresi kalan cami görürsünüz birde Şeyh Edebali türbesi’nde restore edilmesine rağmen yanmış bir kiriş görürsünüz. Hatta orayı yakanlar kalk kalk torunlarını kurtar diye nara atmışlardır. Bizim kahramanımız da hayatta dibe vuruyor. Onun da yüreği yanıyor, onu da birileri yakıyor bundan 36 yıl önce. Nasıl Şeyh Edebali Türbesi’nde görülen o rüya yakılarak yok edilmeye çalışıldıysa ve o küllerin içerisinden yeni bir doğuş, yeni bir yükseliş başladıysa bizim hikayemizin de mekanı Bilecik, o yüzden Bilecik’i seçtik“ dedi.
– YAPIM ORTAĞIMIZ TRT
TRT’ye özellikle teşekkür eden Yenilmez, “İlk başından beri bizim yapım ortağımız TRT. Buradan sayın genel müdüre, genel müdür yardımcılarıma diyorum ki yüreğiniz ferah olsun. Hakketten güzel film geliyor, öyle böyle değil yani çok güzel bir işe imza atacağız. Geçmişte kınalı kuzular, geçmişte Mehmet Akif Ersoy’un hayatını konu alan belgeselimiz olan korkma, dur yolcu gibi nasıl hepsinde bir ilk olma özelliği taşıdıysa ilk kez biz Bilecik’i türk sinemasında bu kadar geniş ele alacağız. Çünkü filmimizin yaklaşık 35 dakikası Bilecik’te geçiyor. Bilecik’i bir sinema filminde ilk kez göstermiş olacağız. “ dedi.
HIZLI YAŞIYORUZ, HIZLI TÜKETİYORUZ, HIZLA TÜKENİYORUZ
Bilgi’nin ve para’nın iletişimle buluşup kapitalis ve emperyalistlerin eline geçtiği andan itibaren nasıl bizi silindir gibi ezdiğini bu ufak sokaklarda, bu ufak şehirde, ufak şehirde mutlu olabilen insanların dünyası ile öbür dünya’nın ne kadar farklı olduğunu göstermeye çalışacaklarını vurgulayan Yenilmez, “Benim hep zoruma gitmiştir, eğer bir dizi de, bir sinema filminde, bir tiyatro da bir ülkücü anlatılacak olursa hemen kirli bir sakal, siyah bir palto, eline kötü bir tesbih, yumurta topuk ayakkabı, ne mesleği var nede birşeyi, ipsiz sapsız insanlar olarak gösterildi. Bunun bir algı operasyonu olduğuna inanıyorum. Dönüp bakmadılar ki Ülkücülerin kendi partilerinin dışında her hükümette en çalışkan makamlar onlardı. En çalışkan bürokratlar onlardı. Onları kimse anlatmadı. Yani onları hep başkaları anlattı, onlar hep sustu. Mamak’ta sustu, madımak’ta sustu, susurlukta susturuldu en sonunda Keş dağından tamamen susturuldu. Şimdi sevdam gözlerimde kaldı filmi diyor ki; şimdi herkes sussun onlar konuşacak. Sevdam gözlerimde kaldı sinema filminde hem rahmetli Muhsin bey ile alakalı, hem yakın tarihimizde geçen olaylar ile alakalı seyircilerimiz çok enteresan şeyler bulacak.” dedi
– YAKLAŞIK 80’İ AŞKIN KADROMUZ VAR
Film ekibi ile ilgili bilgiler veren Yenilmez, yaklaşık 80 kişiyi aşkın bir ekip ile çalıştıklarını belirterek “burada dert ortaklığı var burada, hepimizin derdi aynı. Ahlaklı iş yapmak, kendi ideolojini ve sevdanı anlatırken birini illa kötülemek zorunda değilsin, birini aşağılamak zorunda değilsin oseni yükseltmez. Ne işi yapıyorsan yap ahlaklı olacaksın. Burada edebin, Ahlak’ın timsali Şeyh Edebali’nin dergahında bismillah dedik. İnşallah niyetimiz burada Osman gazi’nin o rüyasında göğsünden çıkan fidan nasıl büyüyüp bir çınar olup 6 asır dünyaya gölge ettiyse, biz de ilk filmimizi burada başlattık. İnşallah sinema alanında güzel işler yapmayı Allah bizlere nasip eder.” Dedi.
Ağzından bal misali sözler damlıyor üstad. Tarihimiz adına çekilen filmlerde bu çok önemli açığı farkettiğin için teşekkürler. Bilecikin tarihimizdeki misyonunu yeni jenarasyona anlatmak lazım.keşke bileciğe tarihimizi soluklattıracak bir dizi platasu düşünülse ve yapılsa.