24 Kasım Öğretmenler Günü, Ertuğrulgazi Lisesi tarafından düzenlenen etkinliklerle kutlandı.
Şeyh Edebali Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki kutlamalara, Vali Süleyman Elban, Belediye Başkanı Selim Yağcı, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, daire müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.
Vali Elban, burada yaptığı konuşmada, millet olarak yüreklerde öğretmenlik mesleğinin ve algısının diğer milletlerden ve ülkelerden farklı olduğunu belirterek, Türk milletinin dışında hiçbir milletin öğretmeni annesi, babası yerine koyup, sevgi göstermediğini kaydetti.
Ayrıca, hiçbir millettin Türk milleti gibi öğretmenlerin öğrencilerini kendi evlatları, çocukları gibi de görmediğini ifade eden Vali Elban, şöyle konuştu:
”Bilecik’e atandığımda bir öğretmenim aradı, çok sevindiğini söyledi. Normal şartlarda iki sınıf insan vardır, birilerinin bir yere gelmesini kıskanmaz. Birisi anne, baba yani çocuklarına kendisinden daha ileri gitmesini daha iyi yerlere gelmesini asla kıskanmaz. Bir diğeri de öğretmenlerdir. Öğretmenlerde kendi yetiştirdiği öğrencilerini evlatlarını kendilerinden daha iyi yere gelmesini asla kıskanmazlar, gurur duyarlar. Bu bizim millete özgü. Bizdeki öğretmenlik kavramı ve algısı böyledir. Öğretmenler günü nedeniyle iki öğretmenimi aradım. Birisi ilkokul birisi de lise öğretmenim, çok duygulandılar, onlarda çok mutlu oldu. Yani öğretmenle olan ilişki, anne, baba ve evlat ilişkisi bizim millete has. O yüzden öğretmenlerimize inanılmaz derecede sorumluluk yüklüyor. Çünkü öğrenci anne babasının yerine hatta daha ileri yere koyuyor çoğu zaman öğretmeni. Birçok şeyi ilk kez onda görüyor, onun kendisini örnek alıyor, davranışlarından etkileniyor. O yüzdende muhtemelen bir öğretmen herhalde sınıfa girerken çok heyecanlanıyordur. Herkes herkesi eleştirir, öğretmenleri de görevini hakkıyla yapmadığı konusunda eleştirir. Ama hakikaten memlekete faydalı evlatlar yetiştirdiklerini 15 Temmuz gecesi gördük. Öğretmenler Gününüz kutlu olsun.”
İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş da öğretmenliğin bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar saygın, sevgi ve fedakarlık gerektiren, sınırları okul ve sınıf duvarlarıyla çizilemeyecek, zil ile başlayıp bitmeyecek kadar ağır bir sorumluluk gerektiren kutsal bir görev olduğunu kaydetti.
Daha sonra öğrenciler tarafından hazırlanan ”Ben öğretmen olmak istiyorum” oratoryosu, emekli öğretmenlere hizmet şeref belgeleri verildi. Adaylığı sona eren öğretmenlerin yemin töreni, düzenlenen yarışmada dereceye giren öğretmenlere ödüllerinin verilmesi ile öğretmen korosunun seslendirdiği şarkılarla etkinlik sona erdi.